Müzik dünyasının sevilen ismi, ünlü aranjör ve DJ Mahmut Görgen ile müzik kariyerinin inceliklerinden son hit şarkısının başarısına, canlı performanslarından özel hayatına kadar merak edilen tüm detayları konuştuk. Siz değerli okuyucularımız için hazırladığımız bu röportajda, Mahmut Görgen'in kariyer yolculuğuna dair samimi açıklamaları ve geleceğe dair heyecan verici planları yer alıyor.

S: Müzik kariyerinize nasıl başladınız ve bu süreçte sizi en çok etkileyen olaylar neler oldu?

M.G: 1991 yılında İstanbul'da doğdum ve eğitim hayatım boyunca bu şehirde büyüdüm. İstanbul’un enerjisi ve kültürel çeşitliliği, müziğe olan ilgimi her zaman canlı tuttu. Lise dönemlerimde, özellikle gündüz partilerine katılmaya başladım. Bu partilerde DJ'lerin performanslarını izlerken, onların müzikle insanları nasıl coşturduklarına tanık oldum ve DJ’lik yapma hevesim burada filizlendi. İlk olarak arkadaşlarımın etkinliklerinde müzik çalmaya başladım ve kısa sürede bu işin benim tutkum olduğunu fark ettim. O dönemde aldığım geri bildirimler ve yaşadığım deneyimler, kariyerime yön vermemde büyük rol oynadı. İlk adımlarımı atarken yaşadığım bu heyecan ve tutkuyu hiç kaybetmedim. Bu süreçte karşılaştığım her yeni zorluk ve fırsat, beni daha da motive etti ve bugünlere kadar getirdi.

S: DJ ve aranjör olarak müzik endüstrisindeki deneyimlerinizi paylaşır mısınız? Bu iki rolü nasıl dengeliyorsunuz?

M.G: DJ ve aranjör olarak müzik endüstrisinde edindiğim deneyimler gerçekten çok yönlü ve zengin oldu. Pek çok büyük turistik tesiste Resident DJ'lik ve Müzik Direktörlüğü yaptım. Bu roller, müziğe olan sevgimi ve tutkumun yanı sıra organizasyon ve liderlik becerilerimi de geliştirmeme yardımcı oldu. DJ olarak, her gece dinleyicilerin nabzını tutarak onları eğlendirmek ve müzikal bir yolculuğa çıkarmak için çalışıyorum. Bu süreçte, anlık kararlar almak ve atmosferi canlı tutmak büyük bir önem taşıyor.

Aranjörlük ise daha yaratıcı bir süreç gerektiriyor. Stüdyoda saatlerce çalışarak müziği şekillendirmek, melodiler ve ritimler üzerinde ince ayar yapmak, her bir parçanın en iyi haline ulaşmasını sağlamak, benim için ayrı bir zevk ve tatmin kaynağı. Bir şarkıyı aranje ederken, farklı sanatçılarla iş birliği yapmak ve onların vizyonlarını müzikal olarak hayata geçirmek de oldukça heyecan verici.

Bu iki rolü dengelemek ise disiplin ve zaman yönetimi gerektiriyor. Etkinliklerin yoğun olduğu dönemlerde günün belirli saatlerinde DJ performanslarıma odaklanırken, kalan zamanımı aranje çalışmalarına ayırıyorum. Her iki rol de birbirini besliyor; DJ’lik sırasında edindiğim sahne deneyimleri, bir şarkıyı aranje ederken daha yaratıcı ve özgün olmamı sağlıyor. Bu yoğun tempoyu seviyorum çünkü hem sahnede hem de stüdyoda olmanın bana kattığı enerjiyi ve ilhamı hiçbir şeye değişmem.

S: Bir parça veya albüm üzerinde çalışırken ilhamınızı nereden alıyorsunuz?

M.G: Bir parça veya albüm üzerinde çalışırken ilham kaynağım çok çeşitli olabiliyor. İlk olarak, doğup büyüdüğüm şehir olan İstanbul'un zengin kültürel dokusu ve enerjisi beni derinden etkiliyor. Şehrin sokaklarında yürürken, farklı sesler, manzaralar ve insanların hikayeleri bana ilham veriyor. Ayrıca, kariyerim boyunca çok fazla şehir değiştirdim ve bu deneyimler de müziğime büyük katkı sağladı. Farklı şehirlerin kendine has atmosferleri ve ritimleri, müziğimi besleyen önemli unsurlardan biri.

Pek çok farklı şehirde gerçekleştirdiğim performanslar sırasında edindiğim deneyimler ve karşılaştığım farklı kültürler de ilham kaynaklarım arasında. Her yeni şehir, yeni insanlar ve yeni hikayeler demek. Bu çeşitlilik, müziğimi zenginleştiriyor ve her parçada farklı bir hikaye anlatmamı sağlıyor. Doğa da büyük bir ilham kaynağı. Denizin sesi, ormanın huzuru, hatta bir yağmur damlasının ritmi bile yeni melodiler yaratmamı sağlayabilir. Bazen bir manzara, bazen bir kitap veya filmdeki bir sahne beni müziğe yönlendirir. Ayrıca, kişisel deneyimlerim ve duygularım da müziğime yansıyor. Mutluluk, hüzün, heyecan veya aşk gibi duygular, parçalarımın duygusal derinliğini ve otantik olmasını sağlıyor. Çevremdeki insanların hikayeleri, arkadaşlarımın ve ailemin yaşadığı olaylar da bana ilham veriyor. Son olarak, diğer sanatçılar ve müzisyenlerle yaptığım iş birlikleri, farklı perspektifler ve yaratıcı fikirler sunuyor. Onlarla çalışmak, müziğimi geliştirmeme ve yeni ufuklar keşfetmeme yardımcı oluyor. İlham kaynaklarım çok çeşitli olduğu için her parça ve albüm, benim için benzersiz ve özel bir yolculuk oluyor.

S: Müzik tarzınızı ve sound’unuzu nasıl tanımlarsınız? Sizi diğer DJ ve aranjörlerden ayıran en belirgin özellikler neler?

M.G: Müzik tarzımı ve sound’umu genellikle deep house ve pop türlerinde tanımlayabilirim. Deep house’un derin, hipnotik ritimleri ile pop müziğin enerjik ve akılda kalıcı melodilerini harmanlayarak kendime özgü bir ses yaratıyorum. Bu iki türün birleşimi, dinleyicilere hem hareketli hem de dinlendirici bir deneyim sunuyor.

Beni diğer DJ ve aranjörlerden ayıran en belirgin özelliklerden biri, sürekli olarak farklı şehirlerde bulunmam ve bu farklı kültürlerin müziğimi etkilemesi. Bu çeşitlilik, parçalarıma zenginlik katıyor ve her birinde farklı bir hikaye anlatmamı sağlıyor. Farklı kültürel etkileri müziğimde harmanlamak, sound’umu daha evrensel ve özgün kılıyor. Ayrıca, hem sahne performanslarımda hem de stüdyo çalışmalarımda detaylara gösterdiğim özen, müziğimin kalitesini artırıyor. Parçalarımı yaratırken teknik mükemmeliyeti ve dinleyiciyi yakalayacak melodileri ön planda tutuyorum. Bu, müziğimin hem yüksek kalitede hem de geniş bir kitleye hitap etmesini sağlıyor. Ve aynı zamanda dinleyicilerle kurduğum güçlü bağ ve onların geri bildirimlerine verdiğim değer, müziğimi sürekli olarak geliştirmeme yardımcı oluyor. Dinleyicilerin isteklerine ve tepkilerine açık olmak, müziğimi daha erişilebilir ve etkileyici kılıyor. Bu etkileşim, müziğimin hem güncel hem de kalıcı olmasını sağlıyor.

S: İş birliği yaptığınız sanatçılarla çalışırken dikkat ettiğiniz en önemli unsurlar neler?

M.G: İş birliği yaptığım sanatçılarla çalışırken dikkat ettiğim en önemli unsurlar uyum, iletişim, karşılıklı saygı ve profesyonellik. Projede yer alan sanatçılar arasındaki müzikal uyumun sağlanması, ortaya çıkan eserin bütünlüğünü ve kalitesini artırır. İyi bir iletişim, projenin her aşamasında netlik ve anlayış sağlar, böylece herkesin beklentileri ve fikirleri açıkça paylaşılabilir. Sanatçıların yaratıcı süreçlerine saygı duymak, ortak bir vizyonun oluşturulmasına yardımcı olurken, profesyonellik ve zamanında teslimatlar projenin başarısını güvence altına alır. Bu unsurlar, iş birliklerinin verimli ve etkileyici sonuçlar doğurmasını sağlar.

S: Canlı performanslarınız sırasında en unutulmaz anılarınızdan biri nedir?

M.G: Özel bir açık hava partisi için sahne aldığımız bir performans sırasında, beklenmedik bir yağmur yağışıyla karşılaştık. Sahne enerjisi muhteşemdi ve kalabalık inanılmaz bir coşku içindeydi. Tam müzik zirve yaparken, gökyüzü birden şimşeklerle aydınlandı ve ardından hızla başlayan bir yağmur yağmaya başladı. İlk anda bir şaşkınlık yaşandı, ancak anında herkes yağmura aldırış etmeden dans etmeye devam etti. Yağmur altında dans eden kalabalığın enerjisi gerçekten büyüleyiciydi. Müzik ve doğanın bu muhteşem birlikteliği, atmosferi daha da özel kıldı ve bu an, hem benim hem de izleyicilerin unutamayacağı bir deneyim oldu. Yağmur altında dans ederken hissettiğimiz o anlık bağ, müziğin gücünü ve insanların bir araya gelmesini bir kez daha gösterdi.

S: Bir sahne performansına hazırlanırken izleyicilere en iyi deneyimi sunmak için hangi adımları takip ediyorsunuz?

M.G: Sahne performansı için hazırlanırken öncelikle müzik seçimine dikkat ediyorum. İzleyicilerin beklentilerini ve atmosferi göz önünde bulundurarak ne türde müzik yapacağım konusuna özen gösteriyorum. Ardından, etkinlik başlamadan ve kimse mekana gelmeden ses ve ekipman kontrolünü(sound check) yapıp her şeyin sorunsuz çalıştığından emin oluyorum. Sahneye çıkmadan önce izleyicilerle bağlantı kurarak samimi bir iletişim kurmayı hedefliyorum. Görsel sunum da önemli; sahne dekorasyonu ve ışıklandırma gibi detayları önceden planlayarak izleyicilerin görsel olarak da etkilenmesini sağlıyorum. Performans sırasında parça geçişlerini ve müzik akışını düzenli bir şekilde yönetmeye özen gösteriyorum ve anlık değişikliklere hızlı bir şekilde adapte olabilmek için hazırlıklı oluyorum. En önemlisi, sahne enerjisini yüksek tutarak izleyicilerin coşkusunu artırmaya çalışıyorum.

S: Farklı illerde ve festivallerde sahne aldınız. Kültürler arasındaki farklar performanslarınızı nasıl etkiliyor?

M.G: Her şehrin ve festivalin kendine özgü bir atmosferi ve dinleyici kitlesi olduğu için, müziğimi ve sahne performansımı buna göre ayarlamak önemli bir rol oynar. Öncelikle, her şehrin kültürel zenginliği ve müzikal tercihleri farklı olduğundan, çalacağım şarkıları ve müzik tarzımı buna uygun olarak şekillendiriyorum. Örneğin, bir şehirde daha çok popüler olan müzik türleri diğer bir şehirde aynı şekilde ilgi görmeyebilir. Bu nedenle, performansımda o şehrin müzikal zevklerine ve taleplerine dikkat ediyorum.

Ayrıca, her festivalin kendine özgü bir teması ve izleyici kitlesi olduğu için, sahne şovlarımı buna uygun olarak tasarlıyorum. Örneğin, bir müzik festivalinde genç ve enerjik bir kitleye hitap ederken, daha geleneksel bir etkinlikte ise daha sakin ve duygusal bir performans sergilemek daha uygun olabilir. Kültürler arasındaki farklılıklar aynı zamanda sahne performansı sırasında izleyicilerle kurulan iletişimi de etkiliyor. Bir şehirdeki izleyicilerin tepkileri ve etkileşimi, diğer bir şehirdekilerden farklı olabilir. Bu nedenle, performans sırasında izleyicilerle iletişim kurma şeklimi ve kullandığım dil ve jestleri buna göre ayarlıyorum.

S: "Love" adlı şarkınızın 1 milyon izlenmeyi geçmesi sizin için ne ifade ediyor?

M.G: Bu benim için büyük bir başarı ve mutluluk kaynağıdır. Bu, müziğimin dinleyiciler tarafından sevilip takdir edildiğinin bir göstergesi ve emeğimin karşılığını aldığımın bir kanıtıdır. Şarkının bu kadar geniş bir kitleye ulaşması, beni motive ediyor ve daha fazla müzik üretmeye teşvik ediyor. Aynı zamanda, dinleyicilerle kurduğum bağın güçlü olduğunu gösteriyor ve müziğimin insanların hayatlarına dokunabildiğini bilmek beni çok mutlu ediyor. Her bir izlenme, benim için değerlidir ve bu destek benim için çok anlamlıdır.

S: "Love" parçasının yaratım sürecini anlatır mısınız? Bu şarkının hikayesi nedir?

M.G: Bu şarkı, benim duygusal bir hikayeden esinlenerek oluşturduğum bir çalışmadır. "Love", içsel bir yolculuğun ve duygusal bir serüvenin müziğe dökülmüş halidir. Şarkının hikayesi, aşkın karmaşıklığına ve derinliğine odaklanır. Şarkıdaki melodiler ve sözler, sevginin heyecanını, hüznünü ve umudunu anlatır. İnsan ilişkilerinin karmaşıklığını ve duygusal iniş çıkışlarını yansıtan bir yapıya sahiptir.

Yaratım sürecinde, öncelikle şarkının müzikal yapısını oluşturmak için çalıştım. Melodiler ve harmoniler üzerinde yoğunlaşarak, şarkının duygusal derinliğini ve atmosferini yakalamaya çalıştım. Ardından, sözler üzerinde çalışmaya başladım ve şarkının temel temasını, yani aşkın karmaşıklığını ve içsel yolculuğu işledim. Solistim Marian'ın İspanya'da yaşaması, yaratım sürecinde iletişimde olmayı zorlaştırdı, ancak teknolojinin sağladığı olanaklar sayesinde bu engeli aşmak mümkün oldu. Belki de uzak mesafelerin getirdiği özlem ve romantizm, şarkının duygusal derinliğine bir katkı sağlamış olabilir. "Love" parçası, insan ilişkilerinin karmaşıklığını ve duygusal derinliğini müzikal bir dille anlatan özgün bir çalışmadır. Her bir notası, aşkın karmaşıklığını ve derinliğini yansıtmak için titizlikle seçildi ve düzenlendi.

S: Şarkınızın bu denli ilgi görmesinin ardındaki sebepler sizce neler?

M.G: Şarkımın bu kadar ilgi görmesinin ardında birkaç sebep olduğunu düşünüyorum. İlk olarak, şarkının evrensel bir tema olan aşkı ele alması ve dinleyicilerin duygusal bir bağ kurabileceği içeriklere sahip olması önemli bir etken. Ayrıca, şarkının güçlü melodisi ve dokunaklı sözleri de dinleyicilerin ilgisini çekiyor olabilir. Bunun yanı sıra, şarkının uluslararası bir kitleye ulaşmasına katkı sağlayan faktörlerden biri de solistim Marian'ın İspanya'da yaşadığı için şarkıyı İngilizce olarak yapmamız olabilir. Farklı ülkelerden gelen yorumlar da şarkının geniş bir kitleye hitap ettiğini ve global bir ilgi uyandırdığını gösteriyor.

S: Gelecekte benzer projeler yapmayı planlıyor musunuz? Yeni projeleriniz hakkında biraz ipucu verebilir misiniz?

M.G: Evet, kesinlikle benzer projeler yapmayı planlıyorum. Müzik alanında sürekli olarak yeni projeler üzerinde çalışıyor ve farklı işbirlikleri yapmaya özen gösteriyorum. Geçtiğimiz günlerde Ada Sahilleri'ni de müzikseverlerle buluşturduk. Aslı Cevri ile birlikte gerçekleştirdiğimiz bir iş ve gerçekten de çok başarılı oldu. İlerleyen dönemlerde, benzeri işbirliklerine devam ederek dinleyicilere sürprizler sunmaya devam etmeyi planlıyorum. Yeni projelerim hakkında daha fazla ipucu vermek gerekirse, dinleyicileri duygusal ve enerjik bir müzik yolculuğuna çıkaracak şarkılar ve işbirlikleri üzerinde çalıştığımı söyleyebilirim. Kesin tarihleri ve detayları yakında paylaşacağım için takipte kalmanızı öneririm.

S: Yoğun iş temposu içinde özel hayatınıza nasıl zaman ayırıyorsunuz?

M.G: Yoğun iş temposu içinde özel hayatıma zaman ayırmak benim için önemli bir denge unsuru. Bu dengeyi sağlamak için belirli stratejiler kullanıyorum. Öncelikle, günümü planlarken iş ve özel hayat arasında dengeyi gözetmeye özen gösteriyorum. Özel zamanlarıma öncelik vermek için belirli saatleri işim dışında kendime ayırıyorum ve bu zamanları değerlendiriyorum. Ayrıca, hafta sonları veya tatiller gibi uzun süreli boş zamanlarımda sevdiklerimle vakit geçirmeye özen gösteriyorum. Egzersiz yapmak, hobilerime zaman ayırmak ve doğada vakit geçirmek de benim için önemli bir rahatlama ve yenilenme kaynağıdır.İş ve özel hayat arasındaki dengeyi sağlamak için zaman zaman kendime küçük mola ve dinlenme fırsatları yaratıyorum. Bu sayede, hem işimi verimli bir şekilde sürdürebiliyor hem de özel hayatımı doya doya yaşayabiliyorum.

S: Müzik ve aşk hayatınız arasında bir bağ var mı? Şarkılarınızda kişisel deneyimlerinizden ilham alıyor musunuz?

M.G: Evet, müzik ve aşk hayatım arasında bir bağ olduğunu düşünüyorum. Müzik, duyguları ifade etmenin ve derin duygusal bağlar kurmanın bir yolu olarak benim için önemli bir araçtır. Şarkılarım genellikle kişisel deneyimlerimden, duygularımdan ve yaşadığım ilişkilerden ilham alır. Müziğimde kullandığım sözler ve melodiler, kişisel deneyimlerimden ilham alır ve duygusal ifademi yansıtır. Müzikal yapılarım da duygusal durumları ifade etmek için özenle seçiyorum. Müzik, duyguların derinliklerine inmenin ve insanların kalplerine dokunmanın güçlü bir yolu olduğu için, müzik ve aşk hayatım arasında bir bağ olduğunu düşünüyorum.

S: Hayranlarınızla olan ilişkinizi nasıl tanımlarsınız? Sosyal medyada gelen geri bildirimler sizin için ne kadar önemli?

M.G: Hayranlarımı sevgi dolu bir topluluk olarak tanımlarım. Sosyal medyada gelen geri bildirimler benim için önemlidir çünkü bu, hayranların müziğimle nasıl etkilendiklerini ve hissettiklerini görmemi sağlar. Gelen her geri bildirim benim için değerlidir ve müziğimi geliştirmek için önemli bir fırsattır. Çok fazla mesaj geldiği için hepsine dönmem mümkün olmuyor, ancak dönebildiklerime dönüş yapıyorum ve onların destekleri beni motive ediyor.

S: Müzik dışındaki hobileriniz ve ilgi alanlarınız nelerdir? Boş zamanlarınızda neler yapmaktan hoşlanırsınız?

M.G: Doğa yürüyüşleri, yüzmek ve farklı şehirleri keşfetmek gibi aktiviteler, benim için stres atmak, bedensel ve zihinsel olarak rahatlamak, yeni deneyimler yaşamak ve farklı kültürleri keşfetmek için harika birer fırsat sunuyor.

S: Müzik kariyerinizde gelecekte ne tür yenilikler ve projeler planlıyorsunuz?

M.G: Müzik kariyerimde gelecekte planladığım yenilikler arasında daha yaratıcı ve çeşitli projeler bulunuyor. Bu yıl, müzikseverlerle dolu dolu bir dizi projeyle buluşmayı planlıyoruz. Ayrıca, klibi çekilen en az 10 civarı şarkımız daha yayınlanmak için hazır bekliyor. Yeni şarkılarımızla birlikte, farklı tarz ve temalara odaklanarak dinleyicilere daha geniş bir müzik yelpazesi sunmayı hedefliyoruz. Bunun yanı sıra, müzik videoları, canlı performanslar ve diğer yaratıcı projelerle de müzikseverlerle etkileşimimizi artırmayı planlıyoruz. Bu yıl daha fazla yenilik ve çeşitlilikle dolu heyecan verici projelerle dinleyicilerle buluşmayı dört gözle bekliyorum.

S: Genç DJ ve aranjörlere kariyerlerine başlamaları konusunda ne gibi tavsiyeler verirsiniz?

M.G: Aranjör ve Dj'ler için ilk olarak şunu söylemeliyim ki tutkunuzu takip edin ve müzik yapmaktan gerçekten keyif alın. Sürekli olarak öğrenmeye açık olun ve müzik endüstrisindeki değişimleri takip edin. Pratik yaparak becerilerinizi geliştirin ve kendinizi sürekli olarak yenileyin. Ağınızı genişleterek diğer müzik profesyonelleriyle bağlantı kurun ve deneyimlerinizi paylaşın. Sabırlı olun, başarı zaman alabilir, bu yüzden azimli olun ve sürekli çaba gösterin. Kendi tarzınızı oluşturun ve benzersiz bir ses veya tarz geliştirmeye çalışın. Her fırsatı değerlendirin ve deneyim kazanmak için her türlü performans fırsatını değerlendirin. İyi iletişim becerileri geliştirin, çünkü müzik endüstrisinde başarılı olmanın önemli bir parçasıdır.

S: Son olarak, hayranlarınıza ve müzikseverlere iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?

M.G: Sevgili müzikseverler ve hayranlarım, sizinle müziğimi paylaşmak benim için büyük bir onur. Destekleriniz ve ilginiz benim için çok değerli. Sizlerle bu müzik yolculuğunu paylaştığım için minnettarım. Hepinize sevgi ve müzikle dolu günler diliyorum. Teşekkürler