Beslenme yetersizlikleri veya psikolojik sorunların pika sendromuna yol açabileceğini belirten Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, çocuklarda tanı koyulabilmesi için 2 yaşından büyük olmaları gerektiğini vurguladı. Dr. Luş, pika sendromunun bir hastalık olarak kabul edilmesinin tedavinin en önemli aşaması olduğunu ifade etti ve “Pika sendromu tedavisinde psikiyatrist, psikoterapist ve diyetisyen desteği önemli rol oynar” dedi.

Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, besin değeri olmayan yabancı madde yeme alışkanlığı olarak bilinen pika sendromu hakkında bilgi verdi. Bu sendrom, bir aydan uzun süre boyunca toprak, kağıt, saç, boya, kül, kil gibi besin olarak kabul edilmeyen maddelerin sürekli ve ısrarlı bir şekilde yenilmesi alışkanlığı olarak tanımlanır ve en sık çocuklarda görülür. En yaygın belirtisi ise karın ağrısıdır.

Dr. Luş, pika sendromunun belirtileri arasında çocuğun yediği maddeler nedeniyle dışkıda kan, kabızlık veya ishal görülebileceğini, bağırsak tıkanıklıkları veya hasarlarının ortaya çıkabileceğini belirtti. Ayrıca, bu durumun sık görülen enfeksiyonlara da yol açabileceğini ekledi.

Pika Sendromunun Nedenleri ve Tanısı

Pika sendromunun yaygın nedenleri arasında demir eksikliği, çinko eksikliği ve yetersiz beslenme bulunmaktadır. Psikolojik sorunların da bu sendroma neden olabileceğini belirten Dr. Luş, ebeveynlerin ilgisizliği, çocuk istismarı, aile içi iletişim bozuklukları gibi durumların pika sendromunun gelişmesinde etkili olduğunu söyledi. Şizofreni, obsesif kompulsif bozukluklar ve depresyon gibi psikiyatrik hastalıklar da bu sendroma zemin hazırlayabilir.

Tanının konulabilmesi için çocuğun en az 2 yaşında olması gerektiğini belirten Dr. Luş, küçük çocukların doğal olarak ağza yabancı maddeler götürme eğiliminde olduklarını, ancak bu davranışın ilerleyen yaşlarda devam etmesi durumunda pika sendromunun gelişebileceğini ifade etti.

Tedavi ve Destek

Dr. Luş, pika sendromunun tedavisinde kişinin yaşadığı durumu bir hastalık olarak kabul etmesinin önemli olduğunu vurguladı. Beslenme planının oluşturulması ve uygulanmasında doktor ve diyetisyen önerilerinin önemli olduğunu belirtti. Tedavi sürecinde, özellikle çocuk hastalarda ailenin desteği ve aktif iletişimin tedavinin başarısında önemli rol oynadığını ekledi. Tedavi edilmediği takdirde pika sendromu, gelişme geriliği, bağırsak hasarları ve vücutta kurşun birikmesi gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Psikiyatrist, psikoterapist ve diyetisyen desteğinin önemine değinen Dr. Luş, psikolojik sebeplerden kaynaklanan durumlarda psikoterapi ve davranışsal terapi tekniklerinin tedavi sürecinde kullanıldığını belirtti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı